Diyojen Forum Sitesi
<a href="https://m.youtube.com/channel/UCT9z-rDUVgEZEaB40OOqEEA?reload=9"> <img style="width: 300px; height: 150px;" title="Abone olun" src="https://i.servimg.com/u/f89/14/29/41/45/buton_10.gif" /></a>



Join the forum, it's quick and easy

Diyojen Forum Sitesi
<a href="https://m.youtube.com/channel/UCT9z-rDUVgEZEaB40OOqEEA?reload=9"> <img style="width: 300px; height: 150px;" title="Abone olun" src="https://i.servimg.com/u/f89/14/29/41/45/buton_10.gif" /></a>

Diyojen Forum Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yurttan haber : YÖK, Danıştay'ı Taraf Olmakla Suçladı

Aşağa gitmek

Yurttan haber : YÖK, Danıştay'ı Taraf Olmakla Suçladı Empty Yurttan haber : YÖK, Danıştay'ı Taraf Olmakla Suçladı

Mesaj  Admin Çarş. Ara. 02, 2009 7:46 pm

Yurttan haber : YÖK, Danıştay'ı Taraf Olmakla Suçladı


Yurttan haber : YÖK, Danıştay'ı Taraf Olmakla Suçladı Yok-danistay-i-taraf-olmakla-sucladi_2789_o

Dilekçede, YÖK'ün katsayı adaletsizliğini gideren kararını ideolojik değil, ekonomik ve sosyal sebeplerle aldığı vurgulandı.

YÖK'ün, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na teslim ettiği itiraz dilekçesinde, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığına dikkat çekildi.

İptali istenilen işlemin konusu ile davacı İstanbul Barosu arasında uzak veya yakın, açık veya gizli hiçbir menfaat ilişkisi bulunmadığı belirtildi. Bu nedenle davanın ilk inceleme aşamasında reddi gerekirken yürütmenin durdurulması yolunda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu kaydedildi.

YÖK, "Dava dilekçesinin, davacının talebinin açık olmaması nedeniyle 2577 Sayılı Yasanın 3. maddesi ve aynı kanunun 15. maddesi uyarınca dilekçe ret kararı verilmesi gerekirken; Danıştay 8. Dairesi davacının yerine geçerek ve usul hükmünü çiğneyerek davanın kapsamını re'sen belirlemek suretiyle adete tarafmış gibi davranmıştır. İtiraza konu kararın bu gerekçeyle kaldırılması gerekmektedir." ifadelerini kullanarak, Danıştay'ı taraflı davranmakla itham etti.

Dilekçede, 1739 sayılı Kanun'un 31. maddesinin bir ve ikinci fıkralarındaki, "Lise veya dengi okulları bitirenler, yükseköğretim kurumlarına girmek için aday olmaya hak kazanır. Hangi yükseköğretim kurumlarına hangi programları bitirenlerin nasıl girecekleri, giriş şartları Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılarak Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir." ifadeler hatırlatıldı.

Eğitim öğretim hakkı ve bireylerin kendini geliştirme özgürlüğünün anayasa ile de güvence altına alınan temel haklardan olduğu kaydedildi. Anayasanın 13. maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklerin kamu yararı amacıyla yine kanunla sınırlanabileceği, sınırlamanın ise hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde yapılmasının mümkün olmadığına dikkat çekildi. İlgili kanunlarda, mesleki eğitimi tercih etmiş adayların üniversitede başka alana yönelmesinin hakkın özünü ortadan kaldıracak biçimde sınırlanabileceğine ilişkin açık bir düzenlemenin bulunmadığı ifade edildi.

Farklı katsayı uygulamasının kaldırılması yönündeki kararın; iddia edilenin aksine, tümüyle hukukun temel ilkeleri, kamu yararı ve hizmet gerekleri ile ülkenin ve ekonominin ihtiyaçları gözetilerek verildiği vurgulandı. Yeni sistemde eşitlik ve adalet ilkesine uygun davranıldığı aktarıldı.

Rehberlik hizmetinin bulunmadığı bir sistemde ilköğretim sekizinci sınıftaki bir çocuktan geleceği ile ilgili temel ve gerçekçi bir tercihte bulunmasının beklenilmesinin haksızlık olduğu kaydedildi.

Mevcut katsayı uygulamasının mesleki eğitimi seçmek ile birlikte, daha sona yetenek ve kapasitesine uygun farklı bir mesleğe yönelmek isteyen kişilere geçiş imkanı vermediğine dikkat çekildi. Yeni sistem ile kişisel başarı göstererek farklı mesleklere geçiş yapmak isteyen adayların önündeki engelin kaldırıldığı vurgulandı.

Tek katsayı uygulamasına geçilerek, hem çok başarılı ve yetenekli meslek lisesi öğrencilerine istemeleri halinde diğer alanlara yönelme şansı verildiği, hem de meslek lisesi mezunlarının üniversiteye giremediklerine dair kanaat ve algılamanın kırılmak istendiği ifade edildi.

Mesleki teknik eğitimin önündeki temel sorunun bu alana yönelmenin önündeki psikolojik direnç olduğu, bu direncin kırılmasının tek yolunun ise eşitsizlik algılamasının giderilmesi olduğu kaydedildi. Dava konusu işlem ile gerçekleştirilmek istenenin de bu olduğu aktarıldı. Kararın alınma sebebinin, ideolojik değil ekonomik ve sosyal sebepler olduğu yinelendi. Meselenin doğru anlaşılıp tartışılması gerektiği üzerinde duruldu.

YÖK'ÜN KATSAYI KARARI, ANAYASA VE POZİTİF HUKUKA UYGUN

YÖK'ün katsayı kararının, örgün ve yaygın eğitim kurumlarından ilgi, istek ve yetenekleri ölçüsünde toplumun ihtiyaçlarına göre yüksek öğretime, iş alanlarına ve hayata hazırlayan düzenlemelerinin ülke gerçeklerine ve kamu yararına yönelik olarak bilimsel veri ve uluslararası sözleşmelere (başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi), Anayasa ve pozitif hukuka uygun bir düzenleme olduğu vurgulandı.

Danıştay 8. Dairesi kararının, Anayasanın güvence altına aldığı eşitlik ilkesine aykırı olduğu kaydedildi.

Eşitlik ilkesinin, 'benzerler arasında eşitlik' kavramıyla karşılanmaya çalışıldığı belirtilirken, "Benzer olanın ne olduğunun belirlenmesi yasa konusu olup, kişisel değerlendirmeye bağlı olarak subjektif olarak tespit edilebilecek bir husus değildir." denildi.

1739 sayılı Yasa'nın 26. maddesinde ortaöğretimin, ilköğretime dayalı en az üç yıllık öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumlarının tümü olarak tanımlandığı aynı kanunun 29. maddesinde 'ortaöğretim çeşitli programlar uygulayan liselerden meydana gelir' denilerek bu tanımın teyit edildiği hatırlatıldı. Aynı yasaya göre, üniversite sınavına giren adayların tümünün genel ya da mesleki eğitim görmüş olmalarına bakılmaksızın ortaöğretimi bitirmiş kişiler olduğuna dikkat çekildi.

Dilekçede, "Aynı sınava girmeleri ve aynı sorulara tabi tutulmaları bu benzerliği teyit etmektedir. Yasa koyucunun benzer olarak tanımladığı kişilerin yargı kararıyla farklı statüde değerlendirilmesi, yasa koyucunun iradesi ile çelişen ve yen bir kural ihdası anlamına gelen ağır bir hukuka aykırılıktır." ifadelerine yer verildi.

KLASİK LİSEDE OKUYANLARIN KAZANILMIŞ HAKLARININ ELLERİNDEN ALINDIĞI İDDİASI GERÇEĞE VE HUKUKA AYKIRI

YÖK'ün itiraz dilekçesinde, klasik lisede okuyanlar ile meslek lisesi mezunlarının durumunun eşitlenmesi ile daha önce katsayı avantajı olan klasik lisede okuyanların kazanılmış haklarının ellerinden alındığı iddiasının gerçeğe ve hukuka aykırı olduğunun altı çizildi.

Danıştay'ın kazanılmış hak konusundaki 'istikrar kazanmış kararlarına' dikkat çekildi.

Katsayı ile ilgili olarak şimdiye kadar tesis edilen tüm işlemlerin, genel düzenleyici nitelikte işlemler olmadığı, her yıl yeniden alınan genel karar niteliğinde olduğu vurgulandı.

Katsayı uygulamasının bir önceki senenin genel kararına atıf yapmak suretiyle her yıl yeniden alınan kararlara dayalı olarak yapıldığı kaydedildi.

"Bu durumda hiçbir zaman, gelecek senelerde de uygulanması gereken bir katsayı düzenlemesi olmamış, bu düzenlemeye dayalı olarak birel statüler gerçekleşmemiştir. Bütün bu hususlar Danıştay'ın kriterlerine göre bir kazanılmış hakkın bulunmadığını göstermektedir." denildi.

Klasik lise mezunları aleyhine bir durum yaratılmadığı ifade edilerek, üniversite sınav sorularının klasik lise müfredatına yatkın olmasından kaynaklanan ayrıcalıklı konumlarının yeni sistemde de korunduğu kaydedildi. Değişen tek şeyin kişisel başarı gösteren meslek lisesi mezunu ile klasik lise mezunu arasında yaratılan yapay eşitsizliğin giderilmesi olduğu belirtildi.

İstanbul Barosunun, yapay olarak yaratılan bu eşitsizliği kazanılmış bir hak olarak değerlendirdiği ve bu adaletsizliğin devamını savunduğu dile getirildi.

Yürütmeyi durdurma kararı verilen yeni sistem ile, sadece üstün başarı gösterebilen sınırlı sayıda meslek lisesi mezununun alan değiştirme şansını yakalayabileceğine dikkat çekildi.

Dilekçede, YÖK'ün 2547 Sayılı Kanunun 45. maddesinin verdiği yetkiye ve yetkinin veriliş amacına uygun olarak aldığı katsayı kararının; kanuna, hukukun temel ilkelerine, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun bir işlem olduğu vurgulandı. Ülke gerçekleriyle ilgisi olmayan iddialarla açılmış olan soyut ve yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi istendi.

(CİHAN) (Cihan Haber Ajansı) 2 saat önce.. [1831411]
Admin
Admin
Administrator
Administrator

Mesaj Sayısı : 801
Kayıt tarihi : 22/09/09
Yaş : 37
Nerden : Kocaeli

https://diyojen.yetkinforum.com/index.htm

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz